Deniz ürünleri dünyası oldukça geniş ve çeşitlidir. Ancak çinekop, sargan, lüfer ve istavrit gibi bazı özel balıklar daha farklıdır. Hepsi Türk mutfağının ve deniz ürünü sevenlerin favorileri arasında yer alırlar. Bu balıkların her biri kendine özgü tatlar ve özelliklere sahiptir.
En gezenti balıklardan biri
Çinekop, Atlas Okyanusu’ndan Karadeniz’e kadar geniş bir coğrafyada dolaşır. Aksiyon balığıdır, durmayı sevmez. Bizim coğrafyamızda bulunanlar Marmara Denizi‘nde üreme yapar. Karadeniz ve Ege‘nin sıcak sularında gezer. Balık seven herkesin beğendiği lezzetli bir deniz ürünüdür. İnce bir et yapısına sahip olan çinekop, genellikle ızgara veya buğulama olarak pişirilir. İnce eti sayesinde hızlı bir şekilde pişer ve lezzetiyle sofraları süsler.
İnce, uzun lezzet
Sargan, Türk mutfağının en özel deniz ürünlerinden biridir. İncecik bir ciltle kaplı olan sargan, özellikle Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetiştirilir. Genellikle tava veya ızgara olarak hazırlanan sargan, yoğun ve lezzetli etiyle tanınır. Yemesi ayrı lezzet yakalaması ayrı bir muhabbettir.
Boğazın efendisi…
Lüfer, Türkiye’nin kuzey sahillerinde avlanan bir balıktır. Çinekop‘un büyük hallerinden biridir. Yağlı eti ve benzersiz lezzetiyle bilinir. Lüfer, genellikle közlenmiş veya ızgarada pişirilmiş olarak sunulur. Lüfer oldukça güçlü bir B12 vitamini kaynağıdır. Vücudun enerji üretmesinde etkilidir. Kalp sağlığı açısından tüketilmesi önem taşıyan lüfer yorgunluk ve halsizliğe iyi gelmektedir. Vücudumuza birçok faydası olan magnezyum, Omega 3 ve Omega 6 yağ asitleri, antioksidan, selenyum, potasyum, fosfor, çinko, bakır ve sodyum mineralleri lüfer balığında bulunur. Sağlık bir kalp için önem taşıyan lüfer yorgunluk ve halsizliğe de iyi gelmektedir.
Her zamanın balığı
İstavrit ise ülkemizin her denizinde varolan ve her mevsimde bulunabilen bir balık türüdür. Ekonomik bir seçenek olmasıyla bilinir. Küçük boyutlu ve pulsuz bedeni ile dikkat çeker. İstavrit, tava veya ızgara olarak tercih edilir. İnce eti ve hafif tuzlu tadıyla, balıkçılık dünyasının vazgeçilmezlerinden biridir.
Bu dört deniz ürünü, Türk mutfağının zenginliğini ve deniz ürünlerine olan ilgiyi yansıtan örneklerdir. Hangi balığı seçerseniz seçin, taze ve yerel malzemelerle hazırlanan bir deniz ürünü yemeği her zaman keyif verir. Ayrıca, bu lezzetli balıkların sağlık açısından da birçok faydası bulunur. Omega-3 yağ asitleri, protein ve vitaminler bakımından zengin olan bu balıklar, dengeli bir diyetin önemli bir parçasıdır. Dolayısıyla, deniz ürünleri sevenler için bu balıklar sofralarda vazgeçilmezdir.
Ağustos sonu Eylül başına doğru deniz avı sezonunun da açılmasıyla, amatör veya profesyonel balıkçılar; hem denizin bize sunduğu bu lezzetlere ulaşmak hem de deniz havası almak için ‘vira bismillah’ der.
Uzatma ağı atarak, gece lambalarla zokaya giderek, düşük hızla çektirme yaparak veya kıyıdan olta sallayarak türlü çeşitleri dener ‘avcılar’.
Ama balık tutmak sabır işidir. Hele de amatör olarak yapıyorsanız… Misinanızı, olta kamışınızı, olta makinenizi, kancanızı, kurşununuzu ayarlayıp bir de üstüne avlanmak için doğru yeri seçmek zorundasınız. Sonrası biraz şans biraz tecrübe.
Haydi rastgele…